BEYİN UYURKEN DE ÇALIŞIYOR
Nüfusun %12’si rüyalarını siyah-beyaz görür. İlginç bir şekilde, bu oran daha çok yaşlı nesillerde gözlemlenir. Genç bireylerin ise renkli rüya görme eğilimi daha fazladır. Bu durum, televizyon ve medya alışkanlıklarının rüya algısını şekillendirebileceği fikrini ortaya koyuyor.
Erkeklerin rüyaları genellikle saldırganlık ve olumsuz duygular içerirken, kadınların rüyaları daha olumlu ve duygusal olabilir. Ancak kadınlar, erkeklere kıyasla daha sık kabus görme eğilimindedir.
Çoğu insan, uyuduğunda beyninin tamamen kapandığını düşünse de bu doğru değil. Aksine, beynimiz uyku sırasında aktif bir şekilde çalışmaya devam eder ve bu süreçte rüyalar oluşur. Bu, zihnimizin gün boyunca biriktirdiği bilgileri düzenlemesine ve anlamlandırmasına yardımcı olur.
BEYİN YENİ YÜZLER YARATAMAZ
RÜYALAR VE KEHANETLER
RÜYALARIN ÇOĞU UNUTULUYOR
Rüyalarımızda gördüğümüz tüm yüzler, aslında yaşamımızda bir noktada karşılaştığımız insanlara aittir. Beynimiz bilinçaltımızdaki yüzleri kullanır, ancak sıfırdan yeni bir yüz yaratamaz.
Bazı insanlar, rüyaların gelecekteki olayların habercisi olabileceğine inanır. Abraham Lincoln’ün suikastı öncesinde böyle bir rüya gördüğünü söylediği bilinen örneklerden biridir.
Rüya görmeyen bir insan yoktur. Hem çocuklar hem de yetişkinler her gece rüya görür. Ortalama bir insan ömrünün yaklaşık altı yılı rüyalarla geçer. Ancak gördüğümüz rüyaların %95’i uyanır uyanmaz hafızamızdan silinir. Bu unutkanlığın, uykunun belirli evrelerinde beyin aktivitelerinin anıları depolamak için yeterince etkin olmamasından kaynaklandığı düşünülüyor.
GARİPLİKLER NORMALDİR
KÖR İNSANLARIN RÜYALARI
RÜYALARIN CANLILIĞI VE REM UYKUSU
Rüyalarımızın tuhaf ve bazen mantıksız olmasının nedeni, rüya sırasında beynimizin mantıksal düşünceden sorumlu bölümünün kapalı olmasıdır. Bu da rüyaların daha özgün ve sürreal bir yapıya bürünmesine neden olur.
Doğuştan görme engelli bireylerin rüyalarında görsel imgeler deneyimlediği ortaya çıkmıştır. Bu, beyinlerinin diğer duyular üzerinden oluşturduğu karmaşık bir rüya deneyimini işaret eder.
Rüyaların %80’i REM (Hızlı Göz Hareketi) uykusu sırasında oluşur. Bu evrede görülen rüyalar, genellikle daha canlı ve gerçekçi olduğundan hatırlanma olasılıkları daha yüksektir. REM uykusu, gece boyunca birkaç kez tekrarlayan kısa döngüler halinde gerçekleşir.
UYKU POZİSYONU RÜYALARI ETKİLER
BİLİNÇLİ RÜYALAR: LUCİD DREAMİNG
Uyuma şekliniz, rüyalarınızın içeriğini etkileyebilir. Örneğin yüzüstü uyuyan kişiler, daha fazla cinsel içerikli rüya görme eğilimindedir.
Rüyanızda olduğunuzu fark ettiğiniz ve kontrol edebildiğiniz anlar, “lucid rüya” olarak adlandırılır. Bu tür rüyalar, bilinçli bir farkındalık ve REM uykusunun birleşimiyle oluşur.
BİLİMİN HALA ÇÖZEMEDİĞİ SIR
Rüyalar, insanoğlunun yüzyıllardır anlamaya çalıştığı ama hala tam olarak çözemediği bir bilmecedir.
Yorumlar kapalı.