Sapanca’da bir bungalovda ampule yerleştirilmiş gizli kamera, Denizli’de priz içine gizlenmiş cihazlar ve Karabük’te 55 bin kişiye ait görüntülerin ifşa edilmesiyle açığa çıkan olaylar kamuoyunda infial yarattı.
Gizli kameralar, özellikle ev güvenliği, bebek veya yaşlı bakımı gibi gerekçelerle yasal zeminde de satılabiliyor. Ancak piyasada 550 liradan 30 bin liraya kadar değişen fiyatlarla kolayca temin edilebilen bu cihazlar, kötü niyetli kişiler tarafından mahrem alanlara yerleştirilip internet ortamında servis ediliyor. E-ticaret sitelerinde ve ikinci el platformlarda açık şekilde satılan cihazlar, kolaylıkla erişilebilen “casusluk araçlarına” dönüşmüş durumda.
Kötü niyetli kişilerin, kamera sistemlerinin açık portlarını kullanarak ev veya iş yerlerine sızabildiğini belirten Karasu, “Devleti yönetenler, sorumluluk alması gerekenler havaya bakıyor. Milletin yatak odasına kadar uzanan bu olaylara, 3-5 sapığın fantezisi olarak bakılamaz” dedi. Telegram ve sosyal medya platformlarında binlerce kişiye ait cinsel içerikli görüntülerin satıldığına dikkat çeken Karasu, dijital mahremiyetin hızla yok olduğunu belirtti.
Karasu, İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu ve Ticaret Bakanı Ömer Bolat’ın yanıtlaması istemiyle üç ayrı soru önergesi verdi. Karasu, bakanlara özetle şu soruları sordu:
– İnternet üzerinden legal olarak yapılan gizli kamera satışlarının daha sonra takibi yapılmakta mıdır? Yapılıyor ise nasıl yapılmaktadır?
– 2002-2025 yılları arasında Türkiye’de yasa dışı yollarla sokulmak istenen ve ele geçirilen bu tür cihaz sayısı nedir? Bu ürünlerin mahiyetleri ve menşei nelerdir?
– Türkiye’ye yasadışı yollardan sokulan gizli, casus kamera ve benzeri dinleme cihazlarının sayısı nedir? Bu cihazların akıbeti ne olmuştur?
– E-ticaret yapan şirketler üzerinden yapılan satışlarda; yıllara göre uygunsuz kullanım ve/veya umuma açık yerlere gizli kamera, dijital materyaller yerleştirdikleri için göz altına alınan ve adli makamlara teslim edilen kişi sayısı kaçtır?
Yorumlar kapalı.