Çiftçilerin yüzde 30’unun alıcısı fazla ve satışı hızlı olan ürünleri; yüzde 30’u fiyatların yükseleceğini öngördüğü ürünleri ekme yönünde karar kıldığını belirten Gürer, az su talep eden ya da kuraklık riskini görerek ekim yapan çiftçi sayısının ise yüzde 28 oranında kaldığına dikkat çekti. Bu verilerden yola çıkan Gürer, kuraklık riski sürecinin doğru yönetilmediğini belirtti.
Çiftçinin girdi maliyetine ek olarak, iklimsel problemler, tarımsal hastalık ve zararlılar, sulama suyu yetersizliği, işçi sorunu, ürün pazarlaması ve kredi geri dönüş sorunu eklendiğine dikkat çeken Gürer, üretimin bitkisel üretim, bölgeler ve ekolojik şartlar göz önünde bulundurularak yapılması gerektiğini ifade etti.
Bu tercihler yapılması halinde daha çok verim, daha az masraf ve israf olacağını dile getiren Gürer, iklim şartları ve ekim-dikim planlamaları yapılması gerektiğini de belirtti.
Gürer, ürünler için taban fiyatı uygulamasına dönülmesi, hasat zamanında da enflasyon farkının gözetilerek çiftçinin enflasyona karşı korunması gerektiğini ifade etti.















Yorumlar kapalı.