Davanın sanığının AKP Diyarbakır Milletvekili Mehmet Sait Yaz’ın öz yeğeni olduğunu söyleyen CHP’li Nazlıaka, mahkemenin verdiği ceza indiriminin yanında Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın bu davaya müdahil olmamasını da eleştirdi. Sanığın iktidarla bağlantısı olduğu için bakanlığın davaya müdahil olmadığını öne süren Nazlıaka, bunun bir çifte standart olduğunu söyledi.
Bakanlığa hitap ederek 3 soru yönelten Aylin Nazlıaka, “Bakanlık bu dosyanın duruşma gününden haberdar edilmedi mi, yoksa bilerek mi sessiz kalmayı tercih etti? Çocukların hakkını koruma görevi, failin kimliğine göre mi işletilecek? AKP’li bir milletvekilinin yakını sanık koltuğuna oturduğunda adalet susacak mı?” diye sordu.
CHP Genel Başkan Yardımcısı, 6284 Sayılı Kanun’u işaret ederek, söz konusu kanun gereği çocuk istismarı gibi ağır suçlarda Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın müdahil olmasının şart olduğunu hatırlattı. Olay nedeniyle Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Sayın Mahinur Özdemir Göktaş’a istifa çağrısı yapan Nazlıaka, “Siz bu suskunlukla sadece görevinizi ihmal etmediniz, aynı zamanda istismara uğrayan bir çocuğun yanında değil, failin gölgesinde durmayı tercih ettiniz” dedi.
Çocukların korunmasının ve insan onurunun her şeyin üzerinde olduğunu vurgulayan CHP’li Nazlıaka, “Biz Cumhuriyet Halk Partisi olarak, hiçbir çocuğun istismara uğramasına sessiz kalamayız, kalmayacağız. Bu dava bir istisna değildir. Aksine, AKP iktidarının çürümüş adalet anlayışının bir simgesidir. Siyasi pozisyonuna göre tavır alan, susan, görmezden gelen her kamu görevlisi, bu istismarın ortağıdır!” ifadelerini kullandı.
Aylin Nazlıaka, parti olarak her türlü istismar davasının takipçisi olacaklarını bildirdi.
Yorumlar kapalı.