Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın konuşmasından öne çıkanlar şöyle:
Derneğimizin 5. Olağan Genel Kurulu’nun hayırlı olmasını diliyorum. Bugünkü genel kurulumuzda görevini devredecek Saliha hanımefendiye şükranlarımı sunuyorum. Görevi devralarak Canan hanımefendiye üstün başarılar niyaz ediyorum.
Hep olduğu gibi bundan sonrada hayra destek, şerre engel olmaya matuf tüm çabalarınızda yanınızda olmayı, sizlere her türlü desteği vermeyi sürdüreceğiz.
Kadın ve erkekten oluşan insanı ayrıştırarak birbiriyle çatıştırma zihniyeti bizim medeniyetimize ait değildir. Batı’ya aittir.
18 aydır Gazze’de devam edem soykırım başta olmak üzere Batı değerleri denen kavramların boş olduğunu hepimize göstermiştir. Batı’nın zaten iyice zayıflamış olan ahlaki üstünlüğü yok olmuştur.
Her masum çocukla, kadınla, bebekle birlikte Batı’nın iyice zayıflamış olan ahlaki üstünlüğü de yok olmuştur. Demokrasi kavramının Batı’nın boyundurluğundan kurtularak hak ve özgürlük meşalesi olarak insanlığa kazandırılması şart. Kadın haklarıyla ilgili batı patentli kampanyalara aynı zaviyeden bakmamız gerektiğine inanıyorum. Üstünlüğün asla cinsiyette, kökende, ırkta değil ilimde, ahlakta, merhamette aranması gerektiğini emreder.
Bizim ülkemizde kadınlarla ilgili sizlerle beraber omuz omuza verdiğimiz mücadelenin özünde bu yaklaşım vardır. Sorunlarımızı halının altına hiçbir zaman süpürmedik. Her meselemizde cesaretle yüzleştik. Kimi zaman töre denilerek kimi zaman güya dinimize affedilerek meşrulaştırılmak istenen hatalı uygulamalar yerine doğruyu, iyiyi, ikame etmeye çalıştık.
Hangi engellerle karşılaştığımızın en yakın şahidi sizlersiniz. Ülkemizde özellikle 1960’lı yıllardan itibaren Batı’nın desteğiyle yürütülen siyasi, ekonomik, sosyal politikalar işimizi zorlaştırmıştır. Sinsi politikalar, kadınlarla ilgili sorunlarımızı da farklı bir mecraya taşımıştır. Önceleri televizyon, radyo, gazete, dergi gibi medya araçlarının son dönemde etrafımızı örümcek ağı gibi saran sosyal medya platformlarının yıkıcı etkileri karşısında direnebilmek gerçekten meşakkatliydi. Aynı sorunları hissediyoruz. Sosyal medyanın kaotik atmosferi çabalarımızı daha da güçleştiriyor.
Yorumlar kapalı.