1. Haberler
  2. Siyaset
  3. Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz: ”Tarım hiçbir zaman modası geçmeyecek bir sektördür”

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz: ”Tarım hiçbir zaman modası geçmeyecek bir sektördür”

featured
service

Buna benzer istişare sürecinin iş ve finans dünyasının yanı sıra çalışan kesimleri temsil eden sendikalarla gerçekleştiğini hatırlatan Yılmaz, “Gerek kamu, gerek işçi sendikalarıyla. Politika yapım sürecinde ilgili taraflarla istişare içinde olarak hem paydaşların sahiplenmesini hem de politikalarımızın niteliğinin artmasını sağlamış oluyoruz. Böylece eylül ayında kamuoyuyla paylaşacağımız Orta Vadeli Program, ekim ayında yine Meclisimize arz edeceğimiz 12. Kalkınma Planı ve akabinde 2024 yılına ilişkin hazırlayacağımız merkezi yönetim bütçe süreçlerine tüm ilgililerin öneri ve beklentileri katılımcı bir şekilde yansımış olacaktır” ifadelerini kullandı.

“Sözlü ifadelerinin yanı sıra bizlere çeşitli yazılı dokümanlar, raporlar da sundular. Bütün bunları tabii detaylarıyla burada aktarmak mümkün değil. Ana hatlarıyla belli başlıklar üzerinde duracağım. Birincisi herkesin üzerinde uzlaştığı konu. Her alanda olduğu gibi tarım alanında da belirsizlikleri azaltmamız, öngörülebilirliği arttırmamız gerekiyor. Zaten Orta Vadeli Program’ın amacı da bu. Ekonominin temeli öngörülebilirliğe dayanıyor. Belirsizlik azaltmaya dayanıyoruz. Bunun siyasi boyutu var, teknik boyutu var. Siyasi belirsizlikler mayıs ayında yapılan seçimlerle ortadan kalktı. Çok şükür ülkemiz uzun bir süre siyasi istikrar ve güven ortamı içinde yoluna devam edecek. Dolayısıyla siyasi taraftaki mesele çözülmüş durumda. Bize düşen şimdi Orta Vadeli Program ve diğer dokümanlarla teknik anlamdaki belirsizlikleri de ortadan kaldırıp ülkemizde öngörülebilirliği güçlendirme, belirsizlikleri azaltmak. Belirsizlikleri ne kadar azaltırsak ekonomik aktörler o derece rahat bir ortamda çalışma imkanı bulmuş olacaklar. Bu çerçevede tarım sektöründeki belirsizlikleri azaltma, öngörülebilirliği arttırma üzerinde geniş olarak durduğumuz bir alan. Yine tarım sektörünün stratejik bir konu olduğu, milli güvenliğimizi ilgilendirdiği, özellikle son dönemlerde yaşanan süreçlerle bu niteliğinin daha belirgin hale geldiğini hep birlikte ifade ediyoruz. Bir taraftan bulaşıcı hastalıklar, Covid gibi diğer taraftan küresel düzeyde yaşanan iklim değişikliği, küresel ısınma gibi meseleler, bir diğer taraftan jeopolitik gelişmeler, Ukrayna-Rusya savaşı gibi çatışmalar. Bütün bunlar tarım sektörünün, gıda alanının ne kadar kıymetli olduğunu bir kez daha gösterdi.”

“TARIM HİÇBİR ZAMAN MODASI GEÇMEYECEK BİR SEKTÖRDÜR”

Tarımın hiçbir zaman modası geçmeyecek bir sektör olduğunu vurgulayan Yılmaz, “Geçmişte kalkınma anlayışında bu bir miktar ihmal edilmiş. Bizim tarihimize baktığımız zaman sanki modernleşince, gelişince tarım sektörü eski önemini taşımayacak gibi bir anlayış olmuş. Bizim kalkınma tarihimizde ama geldiğimiz noktada aslında tarımın en kritik alanlardan biri tarihte de sanayi devriminden önce tarım devrimi yapıldığını, birçok ülkede tarım üzerine sanayi devriminin inşa edildiğini görmemiz gerekiyor. Dolayısıyla tarımdaki gelişmeler genel kalkınmamız açısından, makro istikrarımız açısından da son derece önemli. Covid döneminde özellikle gıda milliyetçiliğinin hangi boyutlara ulaştığını görmüş olduk. Parası olduğu halde bazı ülkeler gıdaya erişimde sıkıntılar yaşadılar. Dolayısıyla bütün bunlardan geleceğe dönük olarak dersler çıkarılması gerekiyor. Yine son dönemlerde makro ekonomide yaşadığımız, enflasyonda yaşadığımız hareketlilikte gıdanın son derece önemli bir unsur olduğunu özellikle de imkanı kısıtlı kesimlerin harcamaları için de gıdanın payının daha yüksek olduğu dikkate alındığında hem makro istikrarı açısından hem gelir dağılımı bakımından, sosyal adalet bakımından gıdanın tarımın yine çok kıymetli bir alan olduğunu ifade etmek isterim” şeklinde konuştu.

Toplantıya katılan tarım sektörünün üzerinde durduğu ortak noktalar hakkında konuşan Yılmaz, “Birinci başlığımız aslında planlı üretim. Bütün bu hususları daha etkili bir şekilde sürdürebilmek için planlı üretim yapılması gerekiyor. Yerli üretimin her alanda geliştirilmesi gerekiyor. Burada da en kıymetli ifadelerden biri sürdürülebilirlik. Sürdürülebilirlik bugünkü nesil ile gelecek nesil arasındaki adalet açısından da çok kıymetli. Sosyal adalet dediğimiz hadise bir taraftan bugünkü nesil içindeki adaleti ifade ediyor. Bir taraftan da bugünkü nesille de gelecek nesiller arasındaki adaleti gerektiriyor. Dolayısıyla sürdürülebilir bir tarımsal üretim son derece kıymetli ve herkesin üzerinde durduğu bir konu. Bu da uzun vadeli bakış açılarını gerektiriyor. Kısa vadedeki hadiselerin ötesine giderek tam da bizim bugünün üzerinde durduğumuz daha uzun vadeli bir bakışı gerektiriyor. Bu anlamda sürdürülebilir bir yapıyı sağlamada girdi maliyetlerinden fiyat dengelerine, sözleşmeli üretime varıncaya kadar birçok konunun tartışıldığını ifade edebilirim. Yine burada bakanlığımızın, bakanımızın beş kavramla özetlediği sürdürülebilirlik, verimlilik, kayıtlılık, kalite ve sektöre yatırım başlıklarının son derece kıymetli başlıklar olduğunu tekrar ifade etmek isterim. Hastalıklar konusu yine burada tartışıldı. İnsan sağlığı, bitki sağlığı ve hayvan sağlığının aslında birbirleriyle bir bütünlük arz ettiğini, aralarında bir etkileşim olduğunu arkadaşlarımız gayet güzel anlattılar. Sağlıklı beslenemeyen insanların sağlıklı olması beklenemez. Hayvan, bitki sağlığı ve insan sağlığı birbiriyle ilişkili. Bu çerçevede yapılması gerekenler arasında aşı ve ilaç konuları yine gündemimize geldi. İlaç konusunda ülkemizin artık belli bir yere geldiğini, kendine yeter halde olduğunu, daha fazla ARGE’ye ruhsat gibi çalışmalarla ihracatla güçlenmesi gerektiği üzerinde duruldu. Bir taraftan da aşı konusunda kendi aşılarımızı üretme meselesi tartışıldı. Burada Sayın Bakanımızın yaptığı planlamalarla ilgili hedefleriyle ilgili bilgilendirmesi çok kıymetliydi gerçekten. Kanatlılar başta olmak üzere belli alanlarda kendi aşılarımızı geliştirme noktasında Tarım Bakanlığımız ve strateji bütçe başkanlığının birlikte bir çalışma yapma iradesi ifade edildi sektörün beklentisine dönük. Bu anlamda önemli bir inisiyatifin önümüzdeki günlerde ortaya konacağını ifade edebiliriz” ifadelerine yer verdi.

Her alanda olduğu gibi tarım alanında da araştırma geliştirmenin son derece önemli olduğunu, teknoloji ve bunun takibinin son derece önemli olduğunu bu vesileyle bir kez daha gördüklerini söyleyen Yılmaz, sözlerini şu şekilde sürdürdü:“Diğer taraftan kayıt dışılıkla mücadele konusu, istihdam başta olmak üzere, tarımdaki istihdamın kayıtlı bir şekilde yapılması başta olmak üzere kayıt dışılıkla mücadele ve tarımsal istatistiklerimizin kalitesini arttırma yine tarımdan envanter çalışmaları gerçekleştirme konuları gündemimizi yine işgal etti. Bu çerçevede ölçemediğimiz şeyi yönetemeyiz anlayışının altının çizilmesi gerekiyor. Tarım alanında mutlaka çok şeyler yapıldı. Geçmişe baktığınızda son yirmi yılda istatistik alanında gerçekten çok önemli çalışmalar yapıldı. Kalkınma bakanıyken istatistik kurumu bana bağlıydı. Orada Tarım Bakanlığımızla protokol yapacağız, çalışmalar yaptık. Ama geldiğimiz noktada daha ileri adımlar atmamız gerekiyor. Çok daha üst düzeyde istatistikler üretmemiz gerekiyor. Bu konunun da altı burada çizildi. Sahte ürünlerle mücadele, gıda güvenliği, denetimlerin çok daha güçlü hale gelmesi yine bir başlık olarak ön plana çıkıyor. Bu konularda sektörle kamunun iş birliği içinde yanlış yapanlara karşı halkın sağlığını tehdit edenlere karşı ve daha yüksek maliyetlerle bu işlerin rekabeti de bozarak yürütülmesine engel olmamız gerekiyor. Burada da sahte ürünlerle mücadele, gıda güvenliği, denetim boyutu vurgulandı. Bunlar yapılırken bir taraftan da bilgi kirliliğine de yol açmadan yapılması hususu önemli. Bu anlamda medyayla sektörün etkileşimi, işbirliği de kıymetli bir alan, bazen yetkinliği olmayan insanların halkı da tedirgin edecek şekilde, sağlıklı bilgilere dayanmadan bu anlamda yaptığı açıklamalar yerine bilimsel kurulların yetkin insanların bu alanda söz söylemesinin kamu düzeni açısından, halk sağlığı açısından önemi üzerinde de dururdu. Aslında aynı şey finans piyasalarında da yaşanıyor. Zaman zaman bakıyorsunuz hiçbir temeli olmayan işte ben bir kaynak belirtmeden, delillendirmeden ortaya konan ifadelerle istikrarsızlık oluşturmaya çalışan çevreler olduğunu görüyoruz. Finansta, tarımda olsun her alanda dezenformasyonla mücadelede son derece kıymetli. Diğer yandan ölçek konuları yine burada ele alınan çok önemli konular. Burada bir taraftan tarımsal ölçekleri yükseltmemiz, verimlilik açısından, rekabet gücü açısından önemli.”

0
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış
0
vir_sl_
Virüslü
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz: ”Tarım hiçbir zaman modası geçmeyecek bir sektördür”
Yorum Yap

You Can Subscribe To Our Newsletter Completely Free

Don't miss the opportunity to be informed about new news and start your free e-mail subscription now.

Yorumlar kapalı.

Uygulamayı Yükle

Uygulamamızı yükleyerek içeriklerimize daha hızlı ve kolay erişim sağlayabilirsiniz.

Sosyal Medyada Biz