1. Haberler
  2. Siyaset
  3. DEM Parti’den İktidara ‘İmralı’ Çağrısı: MHP Sıralarından Alkışlar Yükseldi

DEM Parti’den İktidara ‘İmralı’ Çağrısı: MHP Sıralarından Alkışlar Yükseldi

featured
service

1 Ekim’den itibaren Sayın Bahçeli’nin başlattığı tartışmaları olumlu ve önemli gördüğümüzü belirttik. Bu konuda Türkiye’nin barışı için elimiz açık dedik. Biz DEM Parti olarak bu konuda üzerimize düşen sorumluluğu yerine getirmeye varız dedik. Muhalefet partilerinin büyük çoğunluğu demokratik çözüm ve barış konusunda çok kararlı bir biçimde bir irade ortaya koydu. Belki ilk defa büyük bir ortaklaşmaya şahitlik ediyoruz. Bu oldukça kıymetli bir tutumdur. Tarihi bir fırsattır. Bu fırsatı heba etmeyelim. Aslında bu birikimle birlikte Kürt meselesinin çözümüyle ilgili külliyat oluşmuştur, teşhis konulmuş, reçete yazılmıştır. Şimdi barış zamanıdır. Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan’a yapıcı bir görev düşüyor. Sayın Erdoğan, Kürt meselesi Türkiye’nin çözümü bekleyen en tarihsel meselesidir. Bu meseleyi çözerek tarihe geçme fırsatı sizlerin önünde beklemektedir. DEM Parti olarak bu konuda üzerimize düşeni yapacağımızı Meclis huzurunda bir kez daha ifade etmek istiyorum. Bu Meclis bir çözüm ile anılmalı. Ve yüzünü başka yere çevirmeden Ankara çözümünü sunmalıdır. İktidara soruyoruz; çözüm konusunda teorik ve pratik gücünüz var mı? Bu soruyu günlerdir tüm Türkiye merakla bekliyor. Madem derdiniz Kürt meselesini çözmek ve bunun adresi olarak Öcalan’ı gösteriyorsunuz bu doğru bir tercihtir. O halde neden İmralı’nın kapılarını kapalı tutmaya devam ediyorsunuz? Neden barışla tecrit uyguluyorsunuz?

Suriye’deki gelişmelere değinen Hatımoğulları, “Bu ülkeyi yönetenler tercihini mutlaka halklardan yana yapmalıdır. Demokrasi karşıtı güçlerle, insanlık dışı güçlerle işbirliğine mutlaka son verilmelidir. Ortadoğu’da Kürt halkının kazanımı aynı zamanda Türk halkının da kazanımıdır. Bunu aklımızdan çıkarmayalım. Kürtlerin ve Türklerin demokratik zemindeki ittifakı bütün Ortadoğu’ya önemli bir model olacaktır” ifadelerini kullandı.

Tuncer Bakırhan ise “Bu meclis bir çözüm ile anılmalı. Ve yüzünü başka yere çevirmeden Ankara çözümünü sunmalıdır. Şayet Ankara vizyonu varsa Ankara çözümü de olmalıdır. Eğer gerçek ve köklü bir çözüm arayışında samimiysek, bu çözümü dışarıda değil, Türklerle Kürtlerin ortak geçmişinde ve geleceği birlikte inşa kararlılığında bulmalıyız. Başka ülkelerin başkentlerinden güç devşirmekten kaçınılmalı. Bu kritik süreçte fırsatçılık arayışına girmek kimseye kalıcı bir çözüm sunmaz” dedi.

Bakırhan, konuşmasında şunları söyledi:

“Bu ülke hepimizin ortak vatanıdır. Bu ortak vatanda eşit ve özgür birer vatandaş olarak yaşayabilir. Bütün halkların, inançların huzur ve barış içinde yaşayacağı bir yeni Türkiye’yi hep beraber kurabiliriz. Türkiye’nin sınırları dışındaki Kürtler, Araplar ve Türkmenler, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının akrabaları, soydaşlarıdır. Bunlarla iyi ilişkiler kurulması uzun vadede, bölge barışı için son derece önemlidir. Konjonktürel güç dalgalanmalarını ve dönemsel değişim zeminlerini bölgesel barış arayışlarının önüne koymak orta ve uzun vadede bu topraklara ve hatlara yapılmış en büyük kötülük olacaktır. Daha önce de belirtmiştim, Türkiye sınırları dışında yaşayan Kürtlerle hasımlık değil, hısımlık yapmalıdır. Hasımlık Türkiye kazandırmaz, hısımlık kazandırır. Suriye’de siyasal denklemin yeniden kurulacağı bir süreçte Kürtlerle diyalog emin olun Türkiye’de büyük kazandırır. Türkiye izleyeceği barışçıl politikalarla Orta Doğu’da örnek bir ülke olabilir. Türkiye’nin sınırları dışındaki Kürtler Türkiye için bir tehdit değildir. Bir barış imkanıdır. Bunun için Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin değerlendirmesi gerekir.

İnkar ve dışlama bir siyaset olamaz, olmamalıdır. Orta Doğu’da barışın sağlanması adına bölgesel bir ittifak, sosyal, ekonomik ve kültürel etkileşim şarttır. Bu konuda iktidarın atacağı adımlara her türlü desteği vermeye hazırız. Bakın son 20 yılda Kürtler demokratik çözüm için Toplam 12 tane çözüm ve yol haritası sundu: Demokratik çözüm bildirgesi, Kürt sorununda çözüm ve çözümsüzlük ikilemi, demokratik çözüm ve barış, büyük barış çabası, özgür birliktelik ve barış hamlesi, barış planı, toplumsal barış ve demokratik katılım yasası, barış için yol haritası, yol haritası ve demokratik kurtuluş ve özgür yaşam süreci. Bu başlıklar önerilen çözüm projeleridir. Bu çözüm metinlerinde bugünkü tüm krizler için reçeteler bulunmaktadır. Hepsi devletin arşivlerinde mevcuttur. Maalesef bu çözüm fırsatları değerlendirilemedi. Dikkate bile alınmadı. Aksine Kürt meselesini çözümsüzlüğe sevk eden bastırma raporları hazırlandı. Bugüne kadar hazırlanan raporların bazılarını hatırlatalım. Abdülhalik Renda raporu, Cemil Uybadın raporu, Hamdi Bey raporu, Ali Cemal Bardakçı raporu, Şark Islahat Plan raporu, Şükrü Kaya raporu, Hüseyin Alptoğan raporu ve daha adını sayamadığım onlarca rapor, Kürt sorununun inkarı için yazıldı. Yani Kürtler çözüm için yol haritaları, raporlar hazırlarken maalesef Kürtleri inkar eden raporlar hazırlanıyor. Peki sormak istiyorum. Bu raporların hangisi başarılı oldu? Bu raporlar sorunu büyütmenin dışında bir işe yaradı mı? Bir işlev gördü mü? Hep birlikte yaşıyoruz ve şahidiz. Bakın bu ülkenin hafızasında inkarın dışında çözüm arayışları da var.

Bu çözüm arayışlarına sahip çıkmak gerekir. Devlet 93’te Özal üzerinden temasta bulundu. 96’da Başbakan Necmettin Erbakan temas kurdu. 97’de Genelkurmay doğrudan ilişki kurdu. 99’da Genelkurmay Devlet tarafından yüz yüze temas kuruldu. 2000 ile 2005 arasında askeri kanat sürekli görüşme yaptı. 2005’den sonra 2010 ağırlıklı olmak üzere yürütme erki görüşmeler yaptı. 2013-15 arasında yaşanan süreç Dolmabahçe Mutabakatı gibi tarihi bir noktaya geldi. Yani 93’ten bu yana onlarca çözüm şansı doğdu. Bu imkanlar maalesef barışa evrilemedi. Barış imkanı her ıskalandığında maalesef inkar devletin resmi dili olmaya devam etti. Bakın Bir tarihsel anekdot aktarayım. 1964 yılında bu Meclis’te kürsüye çıkan Adalet Partisi Edirne Milletvekili İlhami Ertem, ‘Türkiye’de hiçbir iktidar doğu ve batı ayrımı yapmamıştır’ deyince emekli milletvekili Mustafa Remzi Bucak kendisine bir mektup yazar ve şöyle der, ‘Birkaç safdili aldatabilirsiniz ama tarihi asla’ der. Biraz önce çıkıp konuşan arkadaşlar da yine benzer bir ayrımın olduğunu söylediler ama maalesef ne bizi ne de tarihi asla aldatamazsınız.

0
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış
0
vir_sl_
Virüslü
DEM Parti’den İktidara ‘İmralı’ Çağrısı: MHP Sıralarından Alkışlar Yükseldi
Yorum Yap

You Can Subscribe To Our Newsletter Completely Free

Don't miss the opportunity to be informed about new news and start your free e-mail subscription now.

Yorumlar kapalı.

Uygulamayı Yükle

Uygulamamızı yükleyerek içeriklerimize daha hızlı ve kolay erişim sağlayabilirsiniz.

Giriş Yap

Ankara Gündem Son Dakika Haberleri ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!

Sosyal Medyada Biz