Barolara hesabı yalnızca genel kurulların sorabileceğini belirten Ekmen, İstanbul Barosu’nun 23 Şubat 2025 tarihli olağanüstü genel kurulunda yönetimin aklandığını anımsatarak İstanbul Barosu Yönetim Kurulu’nun görevden alınmasının açıkça hukuka aykırı olduğunu ifade etti.
Baroların yalızca meslek kuruluşu değil, hukuk devletinin, temel hak ve özgürlüklerin asli savunucuları olduğunun altını çizen Ekmen, Anayasa’nın 135. Maddesinin meslek kuruluşlarına meslek ahlakını ve disiplinini koruma görevi yüklediğini belirtti.
Avukatlık kanununun da barolara insan hakları alanından sorumluluk yüklediğini anımsatan Ekmen, hukuksuzluklara karşı çıkmanın baroların asli görevi olduğunu belirterek alınan kararın yalnızca baron yönetimini değil savunma mesleğini ve avukatların ifade özgürlüğünü de hedef aldığını söyledi.
İstanbul, Ankara, İzmir ve Manisa valilikleri tarafından alınan eylem ve etkinlik yasaklarına da değinen Ekmen, devlet aygıtlarından herhangi birinin kararına karşı itiraz ve ret hakkını kullanarak sokağa çıkmanın en temel insanı hak olduğunu; bu hakkın Anayasa tarafından teminat altına alındığını belirtti.
Ekmen, Anayasa Mahkemesi ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin de içtihatlarının açık olduğunu, İçişleri Bakanlığı ya da valiliklerin aldıkları yasaklama kararıyla bu hakkı illegal hale getiremeyeceklerini ifade etti.
















Yorumlar kapalı.