Teklifte, ulaştırma, denizcilik, haberleşme, uzay ve bilgi teknolojileri alanlarında düzenlemelerin bulunduğunu aktaran Güler, teklifte Anayasa Mahkemesi’nin iptal kararları doğrultusunda hükümlerin de yer aldığını anlattı.
Havalimanlarındaki güvenlik alanına ilişkin düzenlemelerin sorulması üzerine Güler, tüm yolcuların, havacılık güvenliğinin ihlal edilmemesiyle sınırlı olmak üzere, havaalanlarına ve hava araçlarına geçerken yanlarındaki eşyaları ile teknik cihazlarla ve gerektiğinde de el ile kontrol edilebileceğini ve aranabileceğini söyledi.
Teknik cihazlarla yapılan kontrollerin sonuçlandırılamaması durumunda yolcunun kendisinin ve eşyasının elle aranmasını kabul etmediği takdirde havaalanı ve hava aracına kabul edilmeyeceğini anlatan Güler, bu durumda Türkiye’nin taraf olduğu uluslararası anlaşma hükümlerinin saklı olacağını bildirdi.
Teklifte yer alan ilgili düzenleme şöyle
“Havalimanı girişinde tüm yolcular cihazla aranacak. Cihazla aranmanın yetersiz kaldığı durumlarda elle arama yapılacak. Ancak kendisinin veya eşyasının elle aranmasını kabul etmeyen yolcu uçağa kabul edilmeyecek. Havacılık güvenliği ile sınırlı olmak üzere özel güvenlik personeli genel kolluk nezaretinde eşya, bagaj ve kargolarda arama yapabilecek.”
Uçuş sırasında tehlikeli ve zorunlu durumlar dışında insan hayatını riske atacak eylemlerin cezası artıyor.
Bu çerçevede, uçakta izinsiz yayın yapmak, telefon kullanmak, keyfi paraşütle atlamak gibi eylemlerin üst ceza limiti 500 bin liraya kadar çıkarılacak. Kılavuzluk ve römorkörcülük hizmeti verenler, Bakanlıkça belirlenen şartları sağlayamamaları veya verilen süre içerisinde şartları yerine getirememeleri durumunda ilgili sahada hizmet veremeyecek. Aykırı hareket edenlere Bakanlık veya liman başkanlığı tarafından 2 milyon liraya kadar para cezası uygulanacak.
Yorumlar kapalı.