Sağlık sistemi içerisinde aile hekimliğinin daha işlevsel hale getirilmesi için çalıştıklarını belirten Bakan Memişoğlu, “Bakmayın siz birilerinin, ‘aile hekimi bundan sonra ilaç yazamayacak, vatandaş hastaneye giderse aile hekiminin maaşı kesilecek’, gibi yalan yanlış iddialarına. Biz, görevinin sorumluluklarını yerine getiren aile hekimlerinin mevcutta sahip olduğu maaş ve teşvik ödemelerinde hiçbir surette kesintiye gitmedik ve de gitmeyeceğiz. Tam aksine; yeni ilave teşvik mekanizmaları getirdik. Aile hekimlerimize verdiğimiz teşvik ödemelerini üç kat arttırarak 14 bin 800 liradan 44 bin 600 liraya çıkarttık. Elbette bu yeni ilave teşvikleri getirirken, bunları belirli kriterlere bağladık” dedi. Öte yandan birinci basamak sağlık hizmetlerini güçlendirmeye devam edeceklerini de vurgulayan Memişoğlu, 2025 yılında bin yeni Aile Sağlığı Merkezi açacaklarını kaydetti.
‘Yenidoğan Çetesi’yle ilgili de konuşan Bakan Memişoğlu, “Denetimlerimizde sıra dışılığı fark eden ve CİMER ihbarıyla daha somut bir hal alınca konuyu adli bir operasyona dönüştüren biziz. Bakın, bu kadar teknik takibi yapan bu devletin savcıları, bu devletin emniyet mensupları. Bu kadar denetimi gerçekleştiren bu devletin sağlık personelleri.” dedi.
“Bakmayın siz, bugün birilerinin operasyon yapıldıktan 6 ay sonra ortaya çıkıp, iddianamenin aleniyet kazanmasının üzerinden 2 ay geçtikten sonra; tüm tape kayıtları ve dijital materyallerden elde edilen bulgular kamuoyuna yansıdıktan sonra, sanki konuyu kendileri ortaya çıkarmışlar gibi sözde kahramanlık yapanlara.” diyen Memişoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Madem ellerinde bilgi belge vardı, iddianame yayınlanana kadar akılları neredeydi, bu bilgileri neden kendilerine sakladılar? Neden savcılarla, yetkili makamlarla paylaşmadılar?”
Genel Kurul’da bakanların sunumunun ardından soru-cevaba geçildi. Milletvekillerinin sorularını yanıtlayan Bakan Memişoğlu, “Yenidoğan konusuna yeniden girmeyecektim. Zira, tüm gerçekleri komisyonda açıklamıştım. Gerçeklere tahammül edemeyenler, oradan kaçanlar öğrenememişler. Buna rağmen bazılarının ısrarla kamuoyuna yalan söylemekten vazgeçmediklerini üzülerek izliyorum. Hatta birilerinin patolojik yalan söyleme hastalığı olan mitomaniye yakalandıklarını, psikiyatrist olmasam da bir genel cerrahi olarak görüyorum. Allah şifalarını versin inşallah. Bize başvururlarsa da tedavileri için elimizden geleni yapacağız” dedi.
‘Seyirci kalındı’ şeklindeki iddiaya ilişkin ise Memişoğlu, “Defalarca söyledik, işin başında biz vardık. Gerçekleri öğrenin, algı oluşturmayın. İşin doğası gereği gizlilik içerisinde yürütülen soruşturma aşamasında savcılık makamı ve emniyet güçleriyle çalıştık. Özel denetimleri biz yaptık. Soruşturmanın gizliliği kapsamında elde edilen her bilgi eş zamanlı şekilde bize gelmedi. Ancak bu ne acizlik ne de izlemektir. Bu soruşturmanın gizliliğini korumak için başvurulan zorunlu bir yöntemdir. Kıdemli cerrah olarak çömezleri muhatap almadım” şeklinde cevap verdi.
Yorumlar kapalı.