“İstanbul ziyaretim sert bir şekilde eleştirildi. Bundan iki sandalye, daha doğrusu iki altın taht sorumluydu. Birine Erdoğan oturdu, diğerine ben oturdum. Sadece fotoğrafçıların kesitleri için değil, sohbetimiz sırasında da bu koltuklarda oturduk. Bunlar harika diye düşündüm ancak bunun dışındaki duruma odaklanmadım. Ama sonradan ‘Bir resim bin kelimeye bedeldir’ şeklinde, Erdoğan’ın karşısında sarayında bir hükümdar gibi sindiğim ve gerekirse kendimi onun önünde yerlere bile çökebileceğim yazıldı. AKP’ye seçim yardımı sağlamakla suçlandım. Ankara’daki otokratla işbirliği yapma’ diyorlardı. Eleştirileri terbiyesizce, kısmen sahtekarca buldum. Erdoğan aramızda anlaşma olduğunda çok nazik davrandı, ‘sevgili dostum’ dedi. Görüş ayrılıklarındaysa aleyhte konuşurdu.”
Merkel, “Özgürlük, Anılar 1954-2021” adlı kitabında, “Gözlemlerime göre otokratik eğilimlere sahip siyasetçilerin tipik bir özelliği: Gerektiğinde sonsuz zamanları oluyor. Simultane çeviri yerine çeviri ardıl olarak yapılıyor” diye yazdı.
Kaynak: VOA Türkçe
Yorumlar kapalı.