Halk TV canlı yayınında soruları yanıtlayan CHP lideri, iddiaların ispatlanmadığı bir iddianameyle karşı karşıya olunduğunu belirterek “Hatta öyle bir noktaya geldi ki, iddianamenin bir kısmı Sayın Erdoğan’ın siyasi söylemleri, işte ahtapot metaforları falan; bir kısmı siyasi değerlendirmeler. Örneğin efendim, CHP’nin kurultayında Özgür Gelecek afişi vardı, ‘Bunlar bunu önceden planlamış’… Ben zaten genel başkanlığa aday olmuşum, bir iddia koymuşum, memleketin bütün illerini gezmişim ve slogan benim sloganım: Özgür Gelecek sloganı. Tabii ki iddiayı koyacağım” dedi.
Özel, konuşmasının devamında “‘Bunu önceden planlamışlar’ diyor. Tabii ki önceden planladık. Salonda sık sık ‘Güzel günler göreceğiz’, bu da Özgür Özel’in genel başkan, Ekrem İmamoğlu’nun cumhurbaşkanı olduğu, ülkeyi de iktidarı ele geçirdikleri günlere ‘güzel günler’ diye devam ediyor. Tayyip Erdoğan’ın iktidardan gittiği, demokrasiğin geldiği, CHP’nin iktidarda olduğu günler güzel günler tabii. Ben öyle düşünüyorum. Düşünün, bunlarla meşgul bir iddianame var. Tamamen siyasi bir iddianame var” ifadelerini kullandı.
“Bütün arkadaşları için tutuksuz yargılamanın hukukun, vicdanın, aslında Türkiye için de aklın gereği olduğunu düşündüğünü” söyleyen Özgür Özel, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne yönelik devam eden soruşturmada 21 şüpheliden 19’u hakkında tahliye kararı verildiğini anımsattı.
Özel, “Bu arkadaşlar aylardır içerideler ve iddianamede isimleri yok. Yani bunlara diyorlar ki, ‘Pardon, biz sizi aldık, kuvvetli suç şüphesi dedik, tutuklama şüphesi dedik, kanıt dedik, tutukluluk olmaması gereken yerde tutukluluk verdik. Şimdi bakıyoruz ki, sizi suçlayacağımız bir şeyi biz dahi bulamadık, siz evinize gidin’. Bu kadar zaman bu insanlar niye yattı boşu boşuna o zaman?” diye konuştu.
Tahliyesine karar verilenlerden birinin Baki Aydöner’in kardeşi Bulut Aydöner olduğuna işaret eden Özel, bu kişinin Baki Aydöner ve ailesine daha fazla baskı amacıyla tutuklandığını ifade etti. Özel, “Bir tanesi Murat Ongun’un bacanağı. Neden? Bir baskı yaratmak için. Ailelere alakasız saldırıyorlar. Şoför arkadaşlar… O arkadaşların sorgularını hepiniz okumuşsunuzdur. ‘Efendim, sen filanca bürokratın şoförüsün. Yanında konuştu mu telefonla? Konuştuysa ne konuştu?’ Bir kere şoförlük mesleğinin ahlakı gereğince bir şey bilse de söylemez de, diyor ki ‘Hiç duymadım’. ‘İyi, hatırlayana kadar içeride yatarsın.’ Şimdi bu savcılık mı? Atıyor içeriye şoförü, hatırlayana kadar içeride yatıyor, ara ara da çağırıp soruyorlar, ‘Bir şey hatırlıyor musun? Bak, bunu bir yerden duymuş olabilirsin. Bunu dersen evine gidersin’. Şimdi orada serbest kalan şoför arkadaşlardan aylarca bu baskıya rağmen ‘Ya ben kimseye iftira atamam’ diyenlere bugün ‘Peki, git evine artık’ diyorlar” şeklinde konuştu.
İddianameye yazacak bir şey olmadığını dile getiren Özel, “Ne suçu olacak o şoförün? Suçsuz, günahsız insanları iftiracı yapmak üzere zorluyorlar. Ama gün gelecek, her şey ortaya çıkacak. Bu dediğim kul hakkıdır, bu haksızlıktır, bu insanların çoluğu çocuğu var, komşusu var. Şimdi bu arkadaşlara ‘Pardon’ diyorlar” dedi.













