14-28 Mayıs seçimlerinden çok üzüntülü çıktığını belirten Özel, genel başkanlığa adaylık sürecinin nasıl başladığını “Bir gün Manisa’da, evin salonunda, yarı karanlıkta oturdum ve hiçbir şey yapmadan dört saat düşündüm. Eşim Didem beni o halde görünce ‘Hayır olsun, bakalım yine başımıza ne gelecek?’ dedi (gülüyor). Bu tek kişilik bir karardı. Tek başıma uzun uzun düşünüp yüksekten boş bir havuza atladım. Ben düşene kadar havuz dolacak diye hesap ettim. Tam da öyle oldu” diye anlattı.
Hürriyet’ten Zeynep Bilgehan’a konuşan Özgür Özel, genel başkanlık ve seçim sürecinin nasıl başlayıp geliştiğinden bahsetti. “Değişim yürüyüşümüzde önce bir kişiydim. Sonra üç olduk, sonra yedi… Arkadaşlara ‘Bir gün 7 milyon olacağız, bugün bizimle olmayanlar bize katılacak’ demiştim” diyen Özel, “Birinci partinin genel başkanı olmak hem keyifli hem güçlü hem de çok sorumluluk yükleyen bir iş. Daha 10 ay önce beş parti yüzde 25 almışken şimdi yüzde 38 almak sizin ikna ettiğiniz kesimlerin sadece CHP’ye gönül verenler olmadığını gösteriyor. Bu da başka sorumluluk yüklüyor” dedi.
Özel, “CHP kazanmadı, AK Parti seçmeni oy vermedi” yorumlarına da şöyle yanıt verdi:
“CHP 4 milyona yakın oy artırdı. AK Parti ve MHP, 3 milyon oy kaybetti. Kazanana mazbata veriliyor. Bizde şu an 408 tane var. Kazananın rengine harita boyanıyor; kırmızıya boyadık. En çok büyükşehir bizde, en çok ilçe bizde, en çok il bizde. Bir lider kaybettiği seçimden sonra ‘Hayır ben kazandım’ derse seçmenin gözünde telafi edemeyeceği bir yara alır. Seçmen ona mesajı alsın diye kaybettiriyor.”
Özel, saçını boyattığının düşünülmesinin sebebini de şöyle açıkladı:
“Gözlerimle alakalı mercek ameliyatı da bir yıldır bekliyordu. Bozukluk numarası çok fazla olduğundan akıllı lens takıldı. Onun için de kortizonlu damla damlatılıyor. Tüm bu kortizon yüzümde, gözümde ufak şişkinlikler oluşturdu. Saçlarımı boyatmadım, sadece kestirdim. Kestirdiğim gün wax (saçları şekillendirmek ve istenilen biçimde kalmasını sağlamak için kullanılan bir ürün) sürüyorlar. Fotoğraf açılarından dolayı farklı çıkmış; kırlarım duruyor.”
