“Böyle rezaleti bu ülke görmedi. Devleti, kurumları ucubeye çeviren Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin 2018’de çıkardığı Anayasa Mahkemesi’nin 703 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile yapılan düzenleme iptal edildi. Anayasa’nın açık hükmüne aykırı bir şekilde temel hak ve hürriyetlerle ilgili konularda KHK çıkarırsanız devleti yazboz tahtasına çevirirsiniz, yazıklar olsun sizlere. O gün, ‘yapmayın, etmeyin’ demiştim. 6 yıl sonra AYM’nin aldığı kararla Cumhurbaşkanı’nın Merkez Bankası Başkanı’nı görevden alma yetkisi iptal edildi. Peki bu arada değişen Merkez Bankası başkanlarının uygulamalarının meşruiyeti nerede kaldı? O zaman o uygulamaların hepsi gayri meşru oldu, batıl oldu. Devleti batıl hale getirdiler. Şu anda görev yapan ve bu 703 sayılı KHK ile atanmış rektörler bu sabah görevlerine başlarken ‘ben bu üniversitenin meşru rektörüyüm diyecek gücü buldular mı kendilerinde?’ Ben olsam o rektörler yerinde ‘AYM kararına saygımız var, görevi bırakıyoruz’ demeleri lazım. Bunlar ne devlet bilgisine ne devlet mimarisine ne de devlet ahlakına sahipler. Bu devleti kabile devletinden daha da kötü duruma düşürdünüz.”
“TÜRKİYE’DE BİR NOKTADAN SONRA HAYVAN STOKU KALMAYACAK”
Hayvancılık ile ilgili sorunlara değinen Davutoğlu, “Süt konseyinde 4 büyük kartel var. Üretici neden yok orada. Ödemesini 3 ay sonra alıyor, vade farkı yok. ‘Ama yeme vade farkı ödüyorum, bu işten nasıl çıkacağım?’ diyor. Besicide damızlık yok, çoban yok. Küçükbaş çiftliğine de gittik. 600 koyunu varmış, 200 koyunu kalmış ‘onları da elimden çıkarıp gideceğim’ diyor. Burası mahrumiyet bölgesi değil, Ankara. Türkiye’de bir noktadan sonra hayvan stoku kalmayacak. Görünen o. Ücret 150 binle 300 bin bandına çıkmış. Planlama yapılması lazım. Rekabet eksikliği, damızlıkta problemi var. Alınan her kararı “kimin cebine ne kadar girecek?” diye değil, ciddiyetle almak lazım. Üretici, tüketici bir araya gelir karar alır. Hayvancılık alanlarını genişletmek lazım” dedi.
“SİYASİ AHLAK YASASINI ÇIKARMADIKÇA DÜZELEMEZSİNİZ”
Tasarruf tedbirlerine ilişkin de Davutoğlu, “Tasarruf tedbirleri açıklandı. Millet Bahçesi dedi Erdoğan. Güzel de 5 milyar Türk lirası. İlerleme oranı bitmeyenleri durdurun dediler. 35 bin imza atılmış, 3 milyar 219 milyon. Kim verecek bunun hesabını. Sayıştay çalışsa hesap sorar. Şimdi yukarıdan talimat alıyor ‘karıştırmayın bu işleri’ diye. Bari oraları besi alanları yapın. Bostan yapın. Tasarruf tedbirleri diyorlar. Beştepe’yi yapan firma dersem anlarsınız. Bir Bakan özel uçağa binmez. Devletin malı deniz nasıl olsa. Safranbolu Kaymakamlığı öğretmenlerin ısıtıcı kullanmasını yasaklamış. Bu öğretmenler Hazine’ye ne kadar yük ya. Bugünkü açığın, eksikliğinin en önemli sebebi siyasi ahlak eksikliğidir. AK Partililere sesleniyorum. Siyasi ahlak yasasını çıkarmadıkça düzelemezsiniz.” ifadelerini kullandı.
“SAYIN BAHÇELİ ÖNCE EVİNİ TEMİZLESİN”
Davutoğu, Sinan Ateş davası hakkında da “Suat Yılmaz Zubu, olayda kullanılan aracın kiralanmasında adı geçiyor. Aynı isim Selçuk Özdağ’a yapılan saldırıda da ismi geçiyor. Tolgahan Demirbaş tarafından Ayşe Ateş’in adresini göndermekle görevlendiriliyor. Sinan Ateş ile Selçuk Özdağ davasını da bağlayın birbirine ve ortaya çıkartın bu adam kimdir? Bunun adı hukuk olabilir mi? Sayın Bahçeli önce evini temizlesin. 7 yıl ülkücülük davasından hapiste yatmış Selçuk Özdağ’ı öldürmeye teşebbüs edenlerden hesap sormadıkça, Sinan Ateş’i öldürenlerden hesap sormadıkça kimse kendine ülkücüyüm diyemez.” dedi.
“HER TÜRLÜ KAYYUM UYGULAMASINA KARŞI ÇIKIYORUZ”
Ahmet Davutoğlu, “Hakkari Belediyesi’ne kayyum atanmasına ilişkin ise “Her tür kayyum uygulamasına karşı çıkıyoruz. Her bir vatandaşımızın oyu değerlidir. Eğer bu belediye başkanı terörle ilişkiliyse niye seçime girmesine izin verdiniz? Daha önce AKP’den istifa edip ayrılan Ankara ve İstanbul Belediye Başkanlığı yerine vali atadınız mı? Bu çifte standartı gören Hakkarili devletine, demokrasisine nasıl güvenir?” ifadelerini kullandı.
SABRİ TEKİR: “ÜLKENİN BORÇ VE FAİZ SARMALINDAN ÇIKARILMASI GEREKİR”
Yorumlar kapalı.