Aydın, “Biz Saadet Partimize sahip çıkmak için, 20 yıldır özellikle son yedi yıldır teşkilat mensuplarımızın her şart altında genel başkanımızın gözünün içine bakarak çabanın ve gayretin ve duruşu ortaya koyduğu bir zamanda bu emeğe ve duruşa sahip çıkmak için, Saadet Partisi kadroları olarak 2016’den bu yana ülkemizin birliğine, bütünlüğüne, kardeşliğine, toplumsal uzlaşmaya, kamplaşmanın ortadan kalkmak için, geleceği farklılıklarla inşa etmek için, genel başkanımızın daha fazla yıpratılmasına imkan ve fırsat vermemek için, partimizin birliğini bütünlüğünü ve kardeşlik iklimini korumak için, 3. Olağanüstü Kongrede Saadet Partisi Genel Başkanlığı’na aday olduğumu ilan ediyor, bu kararımın teşkilat mensuplarımıza, camiamız için hayırlı olmasını temenni ediyorum” ifadelerini kullandı.
Öte yandan Saadet Partisi İstanbul İl Başkanı Ömer Faruk Yazıcı, 30 Haziran’da gerçekleştirilecek Olağanüstü Kongre sürecine ilişkin çeşitli eleştirilerde bulundu. Sosyal medya hesabından yaptığı yazılı açıklamada, genel başkan adaylarının belirlenmesinde yapılan temayül yoklaması sürecinin hatalı olduğunu ifade eden Yazıcı, “Kongre sürecinde yapılan temayüllerin yapılma yönteminde vahim hataların olduğunu bizzat görüyor ve şahitlik ediyorum. Merhum Erbakan Hocamızın da uyguladığı şekliyle temayülün geniş katılımla Ankara’da yüz yüze yapılacak bir toplantı ile gerçekleştirilmesi arzumdu ancak bu kabul görmedi. Teşkilatımızın özeti olan delegelerimize değer verip Ankara’ya davet edilerek görüşlerinin alınması insanımızın içini rahatlatacaktı. Siyasi partilerin seçimli Genel Kurul süreçleri ‘kim Genel Başkan olmalı’ sorusu üzerine düşünülen ve inşa edilen süreçlerdir. Zira bu sorunun cevabı o siyasi partinin gelecek vizyon ve çalışmalarının da habercisidir. Ne yazık ki kongremize dair yürütülen süreç manipülasyonlar neticesinde süreç, ‘kim Genel Başkan olmalı’ sorusundan ziyade ‘kimi Genel Başkan yaptırmamalıyız’ hıncına dönüşmüş durumdadır. Bu asla kabul edilebilir bir durum değildir” dedi.
Yazıcı, açıklamasının devamında şu ifadelere yer verdi:
“Saadet Partisi’nin Genel Başkanını geçmişte olduğu gibi bu süreçte de partimizin yetkili kurulları ve teşkilat mensuplarımız belirleyecektir. Son seçimlerde Saadet Partimizin aleyhine çalışma yürütenler partimizin yeni Genel Başkanı olacak ismin belirlenmesindeki süreçte söz hakkı sahibi olmamalıdırlar. Saadet Partililer, binbir türlü cefa ve fedakarlıkla çalışmalar yürütürken, Saadet Partisi’nin değil başka partilerin toprağını işleyeni olanlar, bugün bizim süreçlerimizde söz sahibi olamazlar, irade ortaya koyamazlar. Son genel seçimlerde genel merkezin almış olduğu karara rağmen mührü 22 yıllık karnesi ortada olan Erdoğan, AK Parti lehine çalışan ve mührü bu logoların altına vuranlar bugün de çıkartmış oldukları tezviratlar aracılığıyla aziz teşkilat mensuplarımızın iradesine ipotek koymaya kalkmaktadırlar. Bu vesileyle dava mensuplarımızın gasp edilmeye çalışılan iradesinin tecelli etmesini sağlamak adına 30 Haziranda yapılacak Genel Kongremizde Genel Başkanlık ve GİK üyeliği için birden fazla aday ve liste ile seçimlere gidilmesinde fayda bulduğumu ısrarla Genel Başkanımıza ilettim. Gelinen noktada son günlerde teşkilatlarımızda oluşan rahatsızlıktan dolayı bu görüşümü aziz teşkilat mensuplarımızın tamamı ve kamuoyu ile paylaşmak istedim.”
Yorumlar kapalı.