Sürücü, entegre bir “kaptan birimi” aracılığıyla sürat ve klima hakimiyetleri gibi muhtelif işlevlere anını ulaşabilirken, aynı zamanda Lamborghini’nin ANIMA hakimiyet sistemi aracılığıyla değişik sürüş modlarına geçiş yapabiliyor. Yolculara ise sürat, mesafe, klima ayarları gibi bilgileri sunan açılır kapanır göstergeler bulunuyor.
Tasarım açısından, sürücü ve yolcu neredeyse jet bir uçakta oturuyormuş gibi pespaye bir pozisyonda bulunuyor. Lamborghini, 1.5 metrelik tavan yüksekliğine karşın iç mekanın beklenmedik biçimde ferah olduğunu vurguluyor. Arka alan valiz olarak kullanılabiliyor ve ön kaputun altında saklı bir valiz alanı da ek depolama alternatifleri sunuyor.
Lanzador’un güçlü elektrik motorları her dingilde bir megawatt’ın üzerinde efor üretebiliyor. Arka dingilde e-torklu dört tekerlekten çekiş sistemi, virajları daha iyi almayı sağlıyor. Lamborghini, bu özelliklerin yeni nesil yüksek performanslı pil tarafından desteklendiğini ve uzun bir sürüş erimi sunulduğunu belirtiyor. Ancak km başına düşen hakikat enerji tüketimi hakkında bilgi verilmiyor. Ayrıca firma, taşıtın aerodinamik tasarımının da sürüş mesafesini artıracağını ifade ediyor.
Ancak üzücü bir haber, Lanzador’un asla ticari olarak satışa sunulmayacak olması. Lamborghini, bu konsept arabanın gelecekte piyasaya sürülecek elektrikli modellerin ön izlemesi kalitesinde olduğunu belirtiyor. Başka Bir Deyişle Lanzador’da gördüğümüz pek çok yenilik, ilerleyen senelerde Lamborghini’nin yeni elektrikli vasıtalarında kendine yer bulacak. Bu konsepti, Lamborghini’nin gelecek nesil teknolojilerini sergileyen bir vitrin olarak değerlendirmek muhtemel.
Yorumlar kapalı.