Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İdari Yargı Günü ve Danıştay’ın 156. Kuruluş Yıl Dönemi Töreni’nde söz aldı. Yargı kurumları ile ilgili konuşan Erdoğan, “Yargı kurumları eleştirilemez değildir. Kararlara itiraz edebiliriz ama yargının yıpratılmasına izin vermeyiz” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, adalet kavramı ile ilgili olarak, “Devlet ancak adaletle hükmettiği ve adalet dağıttı müddetçe güçlü olur ve ayakta kalır. Adaletin olmadığı bir yerde huzur ve refah olamaz” ifadelerine yer verdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan konuşmasında, “Biz adalete çok önem veren bir milletiz ama birçok adaletsizliğe de şahit olduk. 27 Mayıs darbecilerinin Yassıada’da işlemiş oldukları hukuk katliamını unutmadık. 12 Eylül dikta rejiminin darağacına yolladığı gençlerin acısı dinmedi. 28 Şubat’ta darbecilere alkış tutanların, hukuk sistemimize verdikleri zararı telafi etmek ise yıllarımızı aldı. 17-25 Aralık yargı-emniyet girişiminin yükünü hala taşıyoruz. 15 Temmuz’da da ağır bedeller ödendi. Adalet sistemimiz darbecilerin ve FETÖ’nün sultasına maruz kaldı” ifadelerini kullandı.
Erdoğan, yargının eleştirilemez olmadığını, gerektiğinde alınan kararların itiraz edilebilir olduğunu vurgulayarak, “Yargı eleştirilebilir ama yargının yıpratılmasına asla izin vermeyiz. Güçlü, bağımsız, tarafsız ve seri bir şekilde isleyen bir adalet sistemi, geleceğe bırakacağımız önemli bir mirastır” dedi.
Erdoğan açıklamasında, “Yargının yasamaya ve yürütmeye müdahale etmesinin yanlış olması gibi siyasi tartışmalara dahil olması da hatalıdır. Yargı ideolojiden, ideolojik kamplaşmadan uzak tutulmalıdır” ifadelerine yer verdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasında yeni anayasa tartışmalarına da yer verdi. Erdoğan, “Ülkemiz için hala sivil bir anayasa hazırlamış değiliz. Ancak yeni ve sivil bir anayasa teklifimizde bu anlayış bulunuyor. Cumhuriyetin 100. Yılına darbe ürünü bir anayasa ile girmiş olmak, Türk demokrasisine yakışmıyor. Bu eksiklik milli irademizle giderilecek ve demokrasimize güç verecek. Yeni sivil anayasa, Türkiye siyasetinde bir kilometre taşı olacak. Birileri ekonomik ve sosyal sorunları ön plana çekerek, sivil anayasa ihtiyacımızı gündemden düşürmeye çalışıyor. Biz bunu yanlış buluyoruz. Sivil anayasa, ekonomideki, sosyal hayattaki ülke meselelerinin çözümünü hızlandıracak” dedi.
