Kadın, sanıkların kendisine 2021 yılından başlayarak, bir buçuk yıl boyunca şantajla sistematik bir şekilde cinsel saldırıya uğradığını, fuhşa zorladığını ifade etti. Başlatılan soruşturma kapsamında gözaltına alınan Suud Çelik, “rıza”, Çetin Tag “iftira” ifadeleriyle kendilerini savunurken, korucu Yakup Akyol da kadının “dağa çıkmasını engellediği” için kendisine iftira atıldığını iddia etti. Derik Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından adli kontrol talebiyle hakimliğe sevk edildikten sonra serbest bırakıldı. Hakim, gözaltına alınanlar hakkında “adli kontrol” uygulamalarının ağır olacağı gerekçesiyle sadece “yurt dışı yasağı” kararı verdi.
Mezopotamya Haber Ajansı’nda yer alan habere göre, kararda, “(…) üzerlerine atılı suçun vasıf ve mahiyeti, mevcut delil durumu ve yoğunluğu nazara alınarak, bu aşamada belirlenen yerlere başvurmak adli kontrolünün ağır olacağı, savcılık talebinde bulunan yurt dışına çıkış yasağı konulmak suretiyle adli kontrol tedbirinin uygulanmasının ise ölçüsüz olmayacağı…” ifadeleri yer aldı.
Kadın koruma altına alınırken, sanıkların tutuklanması talebiyle yapılan itiraz reddedildi. Soruşturmayı tamamlayan savcılık, sanıklar hakkında “takipsizlik” kararı verdi.
Soruşturma kapsamında gözaltına alınanların telefonlarında genç kadına ait cinsel içerikli görüntüler çıkmasına ve yazışmaların kadının beyanlarını desteklemesine rağmen kararda kadının beyanları “soyut” olarak değerlendirildi. Savcılık kararında “Yakup Akyol isimli şahsın telefonundan 7 adet müstehcen içerikli video kaydına, 15 adet müstehcen görüntüye rastlandığı” belirtildi. Ayrıca video kayıtlarından birinin şahsın kendi telefonundan çekilerek arşivlendiği kaydedildi.
Savcılık; genç kadının şikayetçi olduğu Harun Yılmaz isimli şahsın üzerine atılı eylemleri işlediğine dair “soyut iddiadan başkaca kamu davası açmaya yeterlilikte ve nitelikte delil elde edilemediği” ifadelerini kullanarak, “Yine her ne kadar müşteki yaklaşık bir buçuk sene önce cinsel saldırıya uğradığını, görüntülerinin çekilip şantaj yoluyla cinsel ilişkiye zorlandığını iddia etmiş ise de; normal koşullarda vahamet içeren böyle bir olayı yaşayan mağdurun ivedikle adli mercilere başvurması gerekirken mağdurun bir buçuk yıl sonra kolluk merkezine başvurmuş olması durumunun hayatın olağan akışına aykırı olduğu, bu suretle mağdurun ailesi tarafından başkasıyla evlendirilmesi kararına tepki olarak ailesinden ve toplum baskısından çekinmesi sebebiyle bu şekilde beyanlarda bulunduğu kanaatine varıldığı” iddiasında bulundu.
Genç kadının kendisine cinsel saldırıda bulunulduğu anlara dair görüntü kaydını dosyaya sundu. Savcılık, “Yakup Akyol ve Çetin Tağ’a ait telefonlarda müştekiye ait müstehcen içerikli herhangi bir resim veya çekilmiş video kaydına rastlanılmadığı, şantaj içerikli mesaj içeriklerine rastlanılmadığı, yine Süud’un rızaen teslim ettiği video görüntüsünde ve telefonunda çıkan bir videoda müşteki yer alsa da, Süut ile müştekinin bir dönem duygusal arkadaşlık yaşadıklarına ilişkin şüpheli Süut beyan ile müşteki beyanı ve aralarında geçen konuşmaların olduğu ekran görüntüleri birlikte değerlendirildiğinde söz konusu videonun rıza dışı veya zorla çekildiğine ilişkin beyan dışında delil olmadığı anlaşılmakla (…)”
Avukat Dilan Koç, savcılık kararına itiraz etti. Koç, itiraz dilekçesinde verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, “Oysa ki adeta tüm şüphelileri aklarcasına hazırlanana karar çelişkilerden ibarettir” dedi.