Ankara Tabip Odası’nın yeni yönetiminin de belirleneceği ve iki gün sürecek genel kurulu, İnşaat Mühendisleri Odası Kongre ve Kültür Merkezi’nde başladı. İstiklal Marşı’nın okunması ve saygı duruşunda bulunulmasının ardından divan başkanlığı oluşturuldu. Doktor Arif Müezzinoğlu divan başkanı olarak seçildi. Genel kurulun açılış konuşması Ankara Tabip Odası Başkanı Muharrem Aytemür tarafından yapıldı.
“UMUTLARIN FİLİZLENDİĞİ BİR ORTAMDAYIZ”
Aytemür konuşmasında “Yaşadığımız bütün olumsuzluklara rağmen umutların filizlendiği bir ortamdan sesleniyorum. Bugün umutların yeniden filizlendiği bir Türkiye ortamındayız. Ama son dönemde dünyada ve Türkiye’de yaşadıklarımız hepimizde büyük bir umutsuzluğa neden oldu. Milyonlarca insanın öldüğü pandemi henüz bitmemişken, devam eden savaşlara yenilerinin eklenmesi insanlık dramlarının canlı yayınlandığı ve ölümlerin kanıksandığı bir dönemdeyiz maalesef” dedi.
“İKİNCİ EL MEYVE SEBZE DÖNEMİ BAŞLADI”
Türkiye’nin gittikçe otoriterleşen bir rejime doğru yol aldığını söyleyen Aytemür, “Bunun en son örneğini 1 Mayıs’ta İstanbul’da gördük. Ekonomik kriz, enflasyon ve yoksulluk özellikle de emeklileri oldukça derinden etkilemiş ve alım gücü düşmüştür. Başta çocuklar olmak üzere temel ihtiyaçlar karşılanamaz duruma gelmiştir. Çöpten ekmek toplayan, pazar sonunu bekleyen insan manzaraları artmıştır. Artık ikinci el meyve sebze dönemi başlamıştır. Bu tablo hepimizi derinden etkilemekte” diye konuştu.
“5 MESLEKTAŞIMIZIN HENÜZ KİMLİK TESPİTİ YAPILAMADI”
6 Şubat’ta gerçekleşen depremleri hatırlatan Aytemür, depremde 107’si hekim, 463 sağlık çalışanının hayatını kaybettiğini hatırlattı. Aytemür, “Depremin üzerinden bir yıldan fazla zaman geçmesine rağmen 5 meslektaşımızın henüz kimlik tespiti yapılamadı. Cenazesine ulaşılamadı” dedi.
“AİLESİNİN YANINDA TEMEL İHTİYAÇLARI KARŞILANAMAYAN ÇOCUK SAYISI 150 BİN”
Konuşmasında hekimlerin yaşadığı sorunlara değinen Aytemür’ün konuşmasından öne çıkan başlıklar şu şekilde:
“Sağlıklı yaşam hakkına yönelik tehditler, madenler başta olmak üzere çevre tahribatları, ekonomik kriz ve yoksulluk diğer olumsuzluklarla birlikte sağlığın korunması ve geliştirilmesi mümkün olmamaktadır. 2023 yılında sosyal yardımlarla ayakta duran yurttaş sayısı 20 milyonu geçmiş. Ailesinin yanında temel ihtiyaçları karşılanamayan çocuk sayısı 150 bin.
“HEKİMLER VE SAĞLIK ÇALIŞANLARI FABRİKA İŞÇİSİ GİBİ”
Bütün bu yaşadığımız olumsuzluklara sağlık hizmeti sunumunda 22 yıldır uygulanan ‘Sağlıkta Dönüşüm Programı’ ile sağlıkta söz etmekten artık mümkün değildir. Hastanelerimiz kapatılıp, şehir dışına devasa şehir hastaneleri adı altında hastaneler açılmış ve vatandaşların ulaşımı gittikçe zorlaşmıştır. Aynı zamanda hekimler ve sağlık çalışanları fabrika işçileri gibi buralarda çalıştırılmaktadır. Özellikle asistan hekimlerimiz başta olmak üzere yoğun çalışma koşulları sık sık yaşamı tehdit edici kazalar eşlik etmektedir.
“HER DÖRT EMEKLİ HEKİMDEN ÜÇÜ ÇALIŞMAK ZORUNDA”