Türkiye’de ortodoks siyasetlere dönüşün beklenilenden daha süratli asıllaştığı kaydolunan değerlendirmede, bu vaziyetin hipotez edilebilirliği artırdığı bildirildi.
Yaşanan büyümeler sonrası Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Moody’s, Türk bankalarının görünümünü olumsuzdan durağana çevirdi.
Moody’s’in değerlendirmesine göre çok yüksek enflasyon, daha yüksek ödentiler ve liranın değerinde daha fazla bozulma, harcayıcı tüketmeleri üzerinde baskı oluşturacak ve borçluların geri ödeme kapasitesini zayıflatarak bankaların varlık kalitesini baskı altına alacak.
TL’deki değer kaybı ve kredi hacmindeki genişlemenin, 2022’ye kıyasla daha yavaş olsa da, görünüm yarıyılında sektörün sermaye yeterliliğini zorlayacağını ifade eden Moody’s kârlılığın 2022’de kaydolunan doruklara göre klasikleşeceğini ama yeniden de güçlü kalmaya devam edeceğini belirtti.
Moody’s değerlendirmesinde bankaların dış fonlama pozisyonu ve dolarizasyon seviyelerinin iyileştiğini ve özellikle yabancı para olmak üzere likiditenin yeterli kalmasını beklediklerini ifade etti.
Öte yandan Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, göreve gelmesinin ardından “Rasyonel zemine dönmek dışında seçenek kalmamıştır” ifadesiyle geleneksel siyasetlere dönüş mesajı vermişti.
Şimşek’in göreve gelmesi sonrası piyasanın kararsızları devam ederken, ‘faiz sebeptir’ görüşünü sık sık dile getiren Erdoğan ise, “Cumhurbaşkanı faiz siyasetlerinde ciddi bir başkalaşıma mı gidiyor’ gibi bir hatanın içine düşülmesin. Ben burada benzerim. Ama Hazine ve Maliye Bakanımızın şu andaki düşüncesi noktasında, biz natürel kendisine burada atacağı adımları süratle, rahatlıkla Merkez Bankası’yla birlikte atmasını kabullendik, ‘hayırlı olsun’ dedik” ifadelerini kullanmıştı.