Özellikle çocuğu olmayan, eşi vefat etmiş ya da bekar kişilerin mal varlıklarının nasıl paylaştırıldığı büyük önem taşıyor. Türk Medeni Kanunu’na göre, miras belirli bir öncelik sıralamasına göre paylaşılırken, bazı durumlarda devletin miras hakkı doğabiliyor. İşte detaylar…
Miras, bir kişinin vefat etmesiyle birlikte geride bıraktığı taşınmazlar (ev, arsa gibi), taşınabilir varlıklar (para, değerli eşyalar gibi) ve borçların belirli kurallar çerçevesinde paylaştırılmasını kapsar. Türk Medeni Kanunu’na göre miras öncelikle yasal mirasçılara devredilir.
Anne ve baba: Eğer her ikisi de hayattaysa, miras eşit olarak paylaştırılır.
Miras sahipleri, hayattayken bir vasiyetname düzenleyerek mal varlıklarının nasıl paylaşılmasını istediklerini belirleyebilirler. Ancak kanunen mirasın dörtte biri (yasal pay) mirasçılara ayrılmak zorundadır. Bu nedenle, vasiyetname ile tüm mirasın farklı bir kişiye bırakılması mümkün değildir.
Eğer kişi evli ise, miras öncelikli olarak eşine ve çocuklarına kalır.
Anne ve baba vefat etmişse: Miras kardeşlere geçer.
Miras paylaşımında hak kaybı yaşamamak ve süreci daha sağlıklı yönetebilmek için hukuki destek almaları gerekiyor. Özellikle çocuğu olmayan kişilerin vasiyetname ile mal varlıklarını istedikleri kişilere bırakmaları ileride oluşabilecek anlaşmazlıkları önlemek adına kritiktir.
Bekar veya eşi de vefat etmiş ve çocuğu yoksa, mirasın paylaşımı şu şekilde gerçekleşir:
Yakın akraba yoksa: Miras, daha uzak akrabalar olan amca, hala, dayı, teyze gibi kişilere kalır.
Hiçbir mirasçı bulunamazsa: Türk Medeni Kanunu’na göre, miras devlete kalır.
Yorumlar kapalı.