Sevilay Çelenk: Sorunları aşmanın en önemli yolu vazgeçmemektir

featured
service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

ANKARAGÜNDEM – Yeşil Sol Parti ve HDP, genel seçimlerin ardından birçok ilde seçmenleriyle bir araya gelerek hem seçim sonuçlarını değerlendirdi hem de önümüzdeki süreçte izlenmesi gereken politikaları tartıştı.

Söz konusu toplantıları ve Türkiye’nin içinde bulunduğu siyasal ve ekonomik koşulları Yeşil Sol Parti Diyarbakır Milletvekili Sevilay Çelenk Özen ile konuştuk.

Barış İçin Akademisyenler Bildirisi’ne imzacı olduğu için KHK ile ihraç edilen akademisyen Çelenk, geçtiğimiz seçimlerde Meclis’e girdi. Toplantıları değerlendiren Çelenk, yerel seçimler için ittifak politikalarına da değinerek, “Emek, özgürlük ve demokratik cumhuriyet vurgumuzla uyumlu ve seçimlerle sınırlı olmayan ittifaklara açıklığımız ilkesel anlamda hep baki” dedi.

Kamuoyu sizi milletvekilliği öncesinde akademisyen kimliğinizle tanıyor. Ankara Üniversitesi’nde öğretim üyesiyken Barış İçin Akademisyenler Bildirisi’ne imza atmanız nedeniyle yüzlerce meslektaşınızla birlikte işinize son verildi. Şimdi ise memleketiniz olan Diyarbakır’dan Yeşil Sol Parti milletvekilisiniz. Akademisyen olmak gibi objektifliği, bilimsel yaklaşımı içeren bir meslekten sonra milletvekilliği görevine seçilmek size nasıl hissettirdi?

Evet, her şeyden evvel akademi ve siyaset dünyası birbirinden oldukça farklı alanlar. Fakat bir yandan da akademi ile bağımızın koparılma biçimi, özellikle çalışmaları zaten önemli ölçüde politik bir bağlama sahip olan sosyal bilimcileri, siyasetle daha somut yollarla ilişki kurmak bakımından teşvik edici de oldu. Bunun heyecan verici bir tarafı olduğu kesin.

Öte yandan ne akademi öyle pür bir objektiflik dairesinde çalışıyor ne de siyaset tümüyle subjektif bir faaliyet alanı. Her akademisyen çalışma alanının ve araştırma konularının seçiminden, incelediği konulara bakış açısının çeşitli biçimlerde nüfuz etmesine kadar oldukça öznel sayılabilecek çerçeveler içinden de sözünü söylüyor. Siyasette de objektiflikten kopmuş olmanız illa ki gerekmiyor.

Şu anda bu satırları, Diyarbakır’da, tam karşımdaki Galeria AVM’den arta kalan devasa boşluğa yayılmış kum, çakıl ve toprak yığınına bakarak yazıyorum. Burası 6 Şubat depreminde 89 kişinin öldüğü yer. Bugün, depremden 6 ay sonra bile, tam olarak sona ermemiş olan enkaz kaldırma faaliyetini ve Diyar Galeria’nın eski sakinlerine geldiği iddia edilen elektrik faturalarını düşünüyorum. Sadece şu bir tek AVM’nin ardında bıraktığı enkazda ve boşlukta bile hâlâ yapılması gereken çok şey var ve büyük bir belirsizlik devam ediyor. Fakat tam da bu bize, Diyarbakır’da ve genel olarak deprem bölgesinde depremin olumsuz etkilerinden yurttaşların daha fazla zarar görmemesi için yapılabilecekler konusundaki siyasetin illa subjektif olmak durumunda olmadığını söylüyor. Siyasetçilerin böyle bir yıkım tablosu karşısında olgusal bir çerçeveyi ve hasara ilişkin verileri referans alması, yurttaş yararına siyaset üstü bir çaba göstermesi gerekir. Dolayısıyla akademisyenlik veya siyaset birbirinden bu anlamda çok kopuk olmadığı gibi birbirini beslemesi beklenen alanlar. Kendi adıma böyle olmasını umuyorum.

0
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış
0
vir_sl_
Virüslü
Sevilay Çelenk: Sorunları aşmanın en önemli yolu vazgeçmemektir

You Can Subscribe To Our Newsletter Completely Free

Don't miss the opportunity to be informed about new news and start your free e-mail subscription now.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Uygulamayı Yükle

Uygulamamızı yükleyerek içeriklerimize daha hızlı ve kolay erişim sağlayabilirsiniz.

Sosyal Medyada Biz