Yaklaşık 100 metre mesafede saniyede 100 gigabit veri aktarımı yapabilen prototip cihaz, iç mekanlarda 100 gigahertz, dış mekanlarda ise 300 gigahertz frekansında çalışıyor. Ancak, bu yüksek hızlı cihazın bazı dezavantajları da bulunuyor.
Örneğin, bu kadar yüksek bir hızın son kullanıcılara ulaşması her zaman mümkün olmayabilir. 5G bağlantı teknolojisi, teorik olarak 10 Gbps veri aktarımı sağlayabilirken, pratikte bu hızlara ulaşmak oldukça zor olabiliyor. Önde gelen telekomünikasyon şirketlerinden biri olan T-Mobile’ın ABD’de ortalama olarak sunduğu hız ise 200 Mbps civarında. Bu durum, 6G teknolojisinin ve Japonya’da geliştirilen prototip cihazın da karşılaşabileceği bir gerçeklik olabilir. Ayrıca, fiziksel engeller ve hava koşulları gibi faktörler de 6G sinyallerinin kalitesini etkileyebilir.
5G’nin mobil cihazlar için yeni bir çağ açtığı düşünülürken, 6G’nin daha da ileriye odaklanması bekleniyor. Uzmanlar, 6G’nin özellikle gerçek zamanlı holografik iletişim ve karma gerçeklik gibi alanlarda önemli gelişmelere gebe olduğunu belirtiyorlar.
