Benzin maliyetlerindeki çoğalışa karşı hükümetin korunması ise Avrupa maliyetlerine göre Türkiye’nin en ucuz ülke olduğu güzergahında. Hükümet yetkilileri, mazotta otomatik maliyetlendirme mekanizması olduğunu ve dünyadaki maliyetler çerçevesinde tanımlandığını söylüyor. Ayrıca, Türkiye’de mazotta ÖTV ve Katma Değer Vergisi oranlarının da Avrupa ülkelerine göre daha düşük olduğunu iddia ediyor.
Vatandaşlar ise hükümetin bu korunmasını kabul etmiyor. Onlara göre, yalnızca litre maliyetine bakarak mukayese etme yapmak yanlış. Çünkü, Avrupa ülkelerindeki para üniteyi ve minimum fiyat seviyesi ile Türkiye’deki arasında büyük farklar var. Örneğin, Almanya’da benzinin litre maliyeti 54 lira ancak minimum fiyat 1997 euro başka bir deyişle takribî 59 bin lira. Bu da demek oluyor ki, Almanya’da minimum fiyatla takribî 40 ambar benzin alınabilirken, Türkiye’de yalnızca 5 ambar alınabiliyor. Bu vaziyette, Türkiye’de benzinin ucuz olduğunu söylemek muhtemel değil.
Benzin maliyetlerindeki çoğalışın son olmayacağı da uzmanlar tarafından belirtiliyor. Kur üzerinden yapılan zamların yanı gizeme, dünya piyasalarındaki petrol maliyetlerinin de yükselmesi bekleniyor. Bu da mazotta yeni zamların kapısını aralayacak. Uzmanlar, yurttaşların bütçelerini buna göre ayarlamalarını ve tasarruf yapmalarını nasihat ediyor.
Benzin maliyetlerindeki çoğalış hem yurttaşı hem de ekonomiyi negatif etkiliyor. Hükümetin Avrupa maliyetlerine göre Türkiye’nin en ucuz ülke olduğunu korunması ise hakikati yansıtmıyor. Çünkü, para üniteyi ve minimum fiyat farkları göz önüne alındığında, Türkiye’de benzinin pahalı olduğu ortaya çıkıyor. Uzmanlar ise zam dalgasının devam edeceği ihtarında bulunuyor. Bu vaziyette, yurttaşların mazot tüketmelerini eksiltmeleri ve seçenek erişim usullerini seçim etmeleri gerekiyor.
