Cumhuriyet’deri Merve Kılıç’ın haberine göre; ilaç yokluğu krizini çözmek için cumhurbaşkanı kararı ile İlaç Maliyet Kararnamesi’ndeki 3. tertip etmeyle yapılan “ilaç zammı” da meseleyi çözmedi. Döviz kurundaki hareketlilik, eczane raflarına yansıdı. İthal edilemeyen ilaçlar sebebiyle vatandaşlar; antibiyotikleri, ağrı kesicileri, astım, şeker, kalp ilaçlarını eczanelerde bulamıyor.
Döviz kuruna bağlı ilaç maliyetlendirme siyaseti sebebiyle ilaç ithal edilmedi veya kısıtlı ithalat yapıldığını belirten Ankara Eczacı Odası Başkanı Taner Ercanlı, “Bu gidişat natürel olarak hastaların lüzumlarını karşılayacak ilaç bulamamalarına neden oluyor” dedi.
İlaç probleminin dört sene evvel de var olduğunun ancak hâlâ çözülemediğinin altını çizen Ercanlı, “Bunun çözümü kur aktüellemede değil. Türkiye’nin ilaç sanayisini korunma sanayi gibi özel bir alana alması gerekiyor. Özel takviyeler verilmeli. Türkiye yüksek teknolojik ilaçları üretebilen ülke konumuna gelmeli. İlaçta dışa bağımlılığımız devam ettiği sürece bu yoklar devam edecek” ifadelerini kullandı.
CHP Adana Milletvekili Eczacı Burhanettin Bulut ise ilaç yokluğunun pandemi sonrası çoğaldığına dikkat toplayarak “Sağlık bakanı buna ait geçici önlemlerle çözüm bulmaya çalıştı. Yaptığı en ehemmiyetli çalışma, ilaç piyasadan çekilip millet sıhhati meseleyi haline geldiğinde ilaca zam yapmak oldu. Bunun dışında bir faaliyette bulunmadı” dedi.
“Eczanelerin ayakta kalma talihi kalmadı. Vatandaş ebadından bakılınca ise her ilaca erişmekte mesele yaşanıyor. Yapılması gereken piyasada özellikle yoka giren hayati ilaçların stok seviyesi üzerinden değerlendirilip sıfırlanmadan müdahale edilmesi. İlaç zamanında verilirse anlamlı olur.”
İlaç devi Roche’nin, uzuv nakli olan hastalar için hayati ehemmiyete sahip ilacı, maliyet siyasetinden dolayı Türkiye’ye getirmeyeceğini duyurduğunu söyleyen Ercanlı, şöyle konuştu:
Ercanlı, “En değerli ilaç bulunmayan ilaç. Çok kolay antibiyotiklerde yokluklar yaşanıyor. İlaç yokluğu bir millet sıhhati meseleyidir. İlaç ulaşılabilir olmalıdır” dedi. Ekim ayıyla beraber enfeksiyonların çoğalacağını kaydolan Ercanlı, “Antibiyotik yokluğu, kışa girerken kasveti daha büyük ebada getirir” ifadelerini kullandı. Mümkün Marmara zelzelesine de dikkat toplayan Ercanlı, “İlaç sanayimizin çoğunluğu İstanbul’da. Lojistik üsleri orada. Bir trajedide çok ciddi ilaç kasveti yaşanabilir. Siyasetler gözden geçirilmeli” dedi.
“En ehemmiyetli ilaç yokluklarından biri de yurtdışında rehabilitasyon kapsamına yeni sokulan ilaçların da Türkiye’ye girememesi. Kura bağlı maliyetlendirme siyasetinden bırakılmalı. Sıfırdan kârlılıkların tanımlandığı maliyet kararnamesi ile hastanın ilaca ulaşabileceği bir sistemin getirilmesi gerekiyor. Aksi takdirde bu gidişat düzelmez.”
