Ali Babacan yaptığı yaptığı değerlendirmede şunları söyledi: “Tercih sonrası ciddi bir mesai tükettik ve tüketmeye devam ediyoruz. İç ve dış analizlerin bütün ortasındayız. Muhalefet açısından çok ehemmiyetli bir iç muhasebe yarıyılı. Biz DEVA Partisi olarak bundan sonraki yerel tercih ve sonraki genel tercih ile alakalı partimizin taktiğini, duruşunu ve odaklanmamız gereken mevzuların ayrıntılı bir analizini yapıyoruz. Yurttaşlarımızın yeni hükümete açtığı kredinin bitirilmesini bekliyoruz Sayın Mehmet Şimşek’in misyona gelmesinin ardından, “Bir izleyelim bakalım’ dedik ama Merkez Bankası’ndaki tavırlar, tenkit ettiğimiz tavırlar. Çarşının pazarın sezdiği enflasyon, ENAG’ın puanlarına daha yakın. TÜİK olduğundan düşük açıklıyor. TÜİK başkanı değişmedi, yönetimi değişmedi. Böyle bir vaziyet varken enflasyonu düşüreceğim demek anlamlı değil. Hangi enflasyon? Hukuk, eğitim sistemi düzgün değilse ekonomiyi vurur. Biz yalnızca ekonomiye talip değiliz. Ülkeyi idaremeye talibiz.
Bankacılık Düzenleme Ve Denetleme Kurulu’nın aldığı kararlar en az MB kadar ehemmiyetli. Enflasyonun patladığı yarıyıldaki MB başkanını yakaladılar Bankacılık Düzenleme Ve Denetleme Kurulu başkanı yaptılar. Bunlar bir tam, bu biçimde enflasyon düşmez. Mehmet Şimşek’e gereken alan Cumhurbaşkanı tarafından açılmayacak. Şimşek’i ve Cumhurbaşkanı Dayanakçısı Cevdet Yılmaz’ı aradım. Kısa bir tebrik konuşması yaptık, ‘İşiniz güç’ dedim. Türkiye’de orta direk çöktü. Çok yoksul veya çok zengin var artık. Emekli ücretlerine bakın. 1 Temmuz’da tam ücretler arkasıydı ama en düşük emekli ücretine zam yapılmadı. 7.500₺ ile devam ediyor. En düşük emekli ücreti ile açlık hududu arasındaki makas gitgide açılıyor. Aynı şey minimum fiyat için de geçerli.
Dünyada otoriterleşen rejimlerin değişmesi için efor birliği gerekiyor. Bu efor birliği bazen zaferli bazen galibiyetsiz oluyor. Bazen de tercihi kazanıyor ama ülkeyi idaremeyi beceremiyor. Biz tarihin doğru zamanında ve doğru yerde durduğumuza netlikle inanıyoruz. CHP’nin listesinde tercihe girmek mevzusundaki tenkitler tercihi kaybettikten sonra daha çok yapıldı. Biz demokrasinin yanındaki partiler olarak bir ittifak oluşturduk. Ortak bir zemin üzerinden ülkenin yine inşa projesiydi. Bizim iddialarımız değişmedi. Biz kendi seçmenimizin tamamını CHP’ye rey vermeye ikna edemedik. Ama ortak listeyle girince daha çok vekil çıkaracaktık. CHP’nin listesinde girdiğimiz yerlerde CHP’nin çok rey çoğalışı var.”
