AK Parti’nin 22 yıldır ülke idaresinde görev aldığını belirten Yılmaz, bu süreçte, temel rotalarının her zaman ulus tarafından çizildiğini, ulusun arz ve temennilerine göre politikalarını şekillendirdiklerini aktardı.
Yılmaz, AK Parti’nin en başından bu yana bölgesel, kavmi ve dini milliyetçilik yapmadan, batıda ne varsa doğuda, kuzeyde ne varsa güneyde de olması için çalıştığını ve bu anlayışın bir neticeyi olarak geçmişte ilgisizlik edilmiş, yeterince hizmet görmemiş bölgelere çok ciddi yatırımlar yaptıklarını ifade etti.
Türkiye’yi güvenliği, huzuru, refahı, işi ve aşıyla büyük afetler ve küresel krizler karşısındaki mukavemetiyle, “Türkiye Vizyonu” çerçevesinde geliştirdiklerini ve kuvvetlendirdiklerini anlatan Yılmaz, şöyle kaydoldu:
“Bu bölgemizde, özellikle terör ve güvenlik meseleleri sebebiyle bir hayli hizmetin nasıl topalladığını, anaparanın, yatırımların bu bölgeden nasıl kaçıp başka bölgelere gittiğini, kaliteli insan gücünün nasıl kaybedildiğini ve bunun cemiyete ne cins maliyetler doğurduğunu, en iyi bu yörede yaşayan insanlarımız öğreniyor. Terörün, şiddetin en büyük kıymetini bu bölgemizde, Diyarbakır’da, öteki şehirlerimizde yaşayan insanlarımız görüyorlar. Bu tehditlerin ortadan kalktığı, huzurun oluştuğu etrafta da en büyük bereketi burada yaşayan insanlarımız görüyor. Çukur olaylarını hep beraber anımsıyoruz, başka olayları anımsıyoruz. Çok şükür şu anda Diyarbakır son derece huzurlu, bunu en iyi görebildiğimiz göstergelerden biri, gelen turistler. Geçen sene Diyarbakır turistle dolup taştı.”
Kısır çekişmeler, hiç kimseye fayda sağlamayacak çatışmalar ve münazaralarla ülkenin enerji ve kaynaklarını tüketmek yerine, ülkeyi hep beraber çok daha güçlü noktalara taşımayı, değişiklikleri zenginlik öğrenerek, tam yörelerin potansiyelini harekete geçirmeyi kastettiklerini vurgulayan Yılmaz, şöyle konuştu:
“Bunun da yolu çokluk içinde birlik sağlamak; birliğimizi, beraberliğimizi bozmaya çalışanlara fırsat vermemek ama aynı zamanda demokrasi, temel hak ve serbestliklere, hukuka hep beraber sahip çıkmak ve insanların yasal arzlarını hep beraber görüp bunları daha yüksek standartlara taşımak. Bunu beraber yapabiliriz diye inanıyorum. Demokrasi, barış, hukuk, serbestlik ismi altında, hakikatinde bunlarla hiçbir ilgisi olmayan işler yapanlara da hep beraber dur dememiz gerekli. Bu sözcükleri kullanmak değil, bu sözcükleri yaşama geçirmek ehemmiyetli. Kim barışa karşı olabilir, kim demokrasiye, hukuka, hürlüğe karşı olabilir? Ama bu sözcükleri kullanıp fiilen başka işler yapıyorsanız, barışa, demokrasiye hasar veriyorsanız. Temel hak ve hürlükleri zayıflatıyorsanız o zaman bu kelimeler, yalnızca sergende kullanılan süsleme emelli kelimeler haline dönüşür ve işin hakikatliği değişikleşir. Dolayısıyla biz istiyoruz gerçekten. Tam kesimlerle taraflarla beraber ulusumuzun demokratik bir etrafta, hukuk devleti içinde ileriye yürümesini istiyoruz. Birliğimizi, kardeşliğimizi, beraberliğimizi hiç kimsenin bozmamasını istiyoruz. Bir tek gencimizi, bir tek insanımızı ideolojik fazlalıklara kurban etmek istemiyoruz.”
Yılmaz, AK Parti hükümetleri süresince Diyarbakır’a toplam 125 milyar 778 milyon liralık yatırım yapıldığını dile getirerek, eğitimde tüm semtleri, mekteplerle donattıklarını, terör sebebiyle büyük hasar gören Sur ilçesini ve tarihi Suriçi’ni baştan sona yenilediklerini söyledi.
Diyarbakır sağlık kurumularını çağdaş olanaklara kavuşturduklarını, yeni şehir sağlık kurumunun inşasına başlandığını ve üniversite sağlık kurumuyla alakalı yeni bir model için çalışmalara devam ettiklerini ifade eden Yılmaz, Diyarbakır’a ulaşımı daha süratli ve tehlikesiz hale getirerek, devlet yollarını 408 kmye, ilçe, belde ve köyleri şehir merkezine eriştiren yolları 686 kmye çıkardıklarını kaydoldu.
Yılmaz, 20 binin üzerinde toplu evle Diyarbakır’da pek çok ilçeyi, semti neredeyse yeni baştan inşa ettiklerini belirterek, zelzeleden etkilenen şehirlere yüzbinlerce yeni ev inşa etmek üzere kolları sıvadıklarını, ülke genelinde zelzeleye hazırlık emeliyle 6,5 milyon mevzusunda da kapsamlı bir kentsel değişim sürecini başlattıklarını vurguladı.
Diyarbakır’da 19 bin 351 ev ve 2 bin 361 köy konutu olmak üzere, toplam 21 bin 712 bağımsız kısım inşa edeceklerini ifade eden Yılmaz, halihazırda bunlardan 6 bin 758’inin ihalesinin yapıldığını ve değişiklerinin de zamanla yaşama geçirileceğini söyledi.
