Diyarbakır Abideler Bölge Müdürlüğü ile Kültür Turizm Bakanlığı tarafından Madde 21 B ile Pazarlık usulü 17 Mayıs 2023 tarihinde 11 milyon 425 bin 378 lira bedelle ihale açıldı. 7 Haziran’da imza atılan kontrata göre ihale 11 milyon 250 bin lira bedelle en düşük öneriyi veren Nuran Demirtaş’ın Ankara’da buluna şirketi Okyanus Mühendislik ve İnşaat A.Ş.’ye verildi.
Surajans’ta yer alan habere göre, 4 Temmuz 1980 tarihinde açılan ve 12 Eylül 1980 askeri darbe sonrası ismi eziyetlerle anılan, film, belgesel, kitap ve şarkılara mevzu olan, The Times’ın 2008 senesinde yayımlanan “Dünyanın en makûs namlı 10 cezaevi” listesinde yer alan Diyarbakır Cezaevi’nin müzeye dönüştürülmesine dair TMMOB, 78’liler Derneği, TUHADFED ve KESK’in çağrıcısı olduğu bir basın buluşması tertip edildi.
Barış Anneleri, şehir dışından gelen 78’liler teşebbüsü, emek iş teşkilatları ve politiklerin katıldığı buluşma, müze çalışmalarına başlanan Diyarbakır Cezaevi’nin yaşanmışlıklara ayna yakalayacak biçimde dizayn edilme emeliyle tertip edildi.
Toplantının açılış konuşmasını yapan 78’liler Derneği Başkanı Ahmet Ertak, Diyarbakır Cezaevi’nin müze olması için uzun müddettir gayret verdiklerini söyledi: “Bir utanç abidesi olarak ortada duran Diyarbakır Cezaevi’nin müzeye dönüştürülmesi için çok çetin bir gayret yürütüldü. O yarıyılda vahşetin gösterilmesi ve gelecek kuşaklara aktarılması için bir arz ortaya atıldı ve bu politik partilere de eriştirildi. 100 bin imzalı bir arzdı.”
5 bloklu cezaevinin yalnızca bir bloKunun hafıza alanı olarak müzeye dönüştürüleceğini belirten Ertak, yapılan çalışmalardan balakalarının olmadığını söyledi. Diyarbakır 5 No’lu Diyarbakır Cezaevi’nde yaşananların şahidi olarak, muhatap alınmadıklarına dikkat toplayan Ertak, şu an yapılan çalışmalarda alana gelecek bir yanılgının ya da noksanlığın da tarihe geçeceğini ve cemiyetin bu kusuru unutmayacağını söyledi.
Yürütülen çalışmalara dahil edilme arzlarını bir kere daha tekrarlayan Ertak, “Bu gayret karşısında yarın öbür gün milletler nezdinde lanetlenmesi için bu sese kulak verilmelidir. Dolayısıyla bu acıların yanılgılarla deşilmesi cemiyet vicdanında derin yaralar yaratır” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 2010 senesindeki konuşmasında kullandığı “Diyarbakır Cezaevi’ndeki duvarlarının dili olsa da konuşsa” ifadesini anımsatan Ertak, şöyle devam etti: “Orada yaşanan hatıralar hali hazırda tazedir. Bu salonda aramızda o yarıyılın acılarını yaşayan ve eziyet tezgahında geçen dostlarımız var. Duvarlar konuşmayabilir ama bu dostlarımız çok rahat bir biçimde konuşabilir. Onların bu konuşmaları çerçevesinde burası insan hakları müzesine çevrilebilir.” HABER MERKEZİ
